7 Temmuz 2008 Pazartesi

Bugün avangart ustanın doğum günüydü


Marc Chagall resim eğitimi aldığım yıllar boyunca ve ardından hayran olduğum ve Moskova’ya yerleştikten sonra da çeşitli sergilerde orjinal eserlerini görmekten heyecanlandığım nadir ressamlardan birisidir. 97 yıllık hayatı içine pek çok güzelliği renk ve ışıkla birlikte alan bu avangart ressam bana “avangart resim” sanatını da sevdiren sanatçılar arasında ilk sıraya yerleşti. Moskova’ya yerleşinceye kadar Avangart’dan ziyade empresyonizme ilgi duyan ben buranın havasından mıdır, suyundan mıdır, Rusya’nın çok sayıda kaliteli avangart ressam yetiştirmiş olduğundan mıdır, ilgi alanımı bu resim akımına yönlendirdim, ister istemez...

İyi de etmişim doğrusu. Pek çok sayıda Rus avangard sanatçının yanında, Chagall’ın yeri her zmaan farklı olmuştur. Kullandığı renklerdeki canlılık ve parlaklık, kompozisyonlarındaki sıradışılık bana hep özgürlük hissi uayndırmıştır. Bir Rus olarak doğan fakat sonradan Fransız vatandaşlığına geçen ünlü ressamın kısaca hayat hikayesi ise şöyle;

1887 yılının Temmuz ayında Belarus’un Vitebsk şehrinde doğan bu yetenikli dahi, yahudi bir ailenin çocuğudur. 1906 yılından itibaren resim eğitimine başlayan Chagall, 1910 yılına kadar St.Petersburg’da, 1910 yılından itibaren de 1014 yılına kadar Paris’de yaşar ve bir yandan da eğitimine devam eder. ancak 1914 yılında doğduğu şehre geri dönen Chagall bir yıl sonra pek çok resmine konu olan Bella Rosenfeld ile evlenir. Çiftin İda adında bir de kızları olur ve ressam 1917 Rus ihtilalinde devrimcileri destekler. Ancak büyük bir heyecanla desteklediği Sovyet rejimi ressamın hoşuna gitmez, 1923 yılında yeniden Paris’in yolunu tutar, 1937 yılında ise Fransız vatandaşlığına geçer.

2. Dünya Savaşı başlayınca Nazilerden kaçan ünlü ressam bu defa da ABD yollarına düşer. 1944 yılında sevgili eşi ölür ve Chagall 1946’da savaşın ardından Avrupa’ya geri döner. 1952 yılında yeniden evlenen ressam 1985 yılında, 97 yaşında Fransa’da hayata gözlerini kapar.

Avangart bir sanat anlayışını benimseyen Marc Chagall’ın aslında eserlerini kesin çizgilerle bir akım altında sınıflandırmak çok da doğru olmaz. Fovizm ve Kübizm karışımı olarak nitelendirmek çok da yanlış olmaz sanırım. Eserlerinde ilk eşi ve Yahudi dininin temalarına sıkça rastlanır. Sadece resimleri değil, vitrayları da dünyanın çeşitli şehirlerinde sanatseverlerle paylaşılmaktadır. Sanatçının doğduğu şehir Vitebsk ve Fransa’nın Nice şehrinde Chagall’ın adını taşıyan birer müze bulunmaktadır.

Hiç yorum yok: