Oğlumun rahatsızlığı nedeniyle bir süredir evden çıkamamıştım bir türlü. Bugün dışarıda biraz fazla kalınca, hava kararıp ışıklar yanınca, Moskova o tanıdık, ışıltılı yüzüyle içime tatlı bir sıcaklık yaydı. Aslında bir alışveriş merkezinde uzun süre dolanmış, ardından dışarı bile çıkmadan hemen alt geçittten metroya dalıvermiştim. Metrodan çıkıp da dolmuş durağına doğru yürürken başımı bir kaldırdım ki, Moskova pırıl pırıl ışıldıyor karanlıkta. Çünkü yeni yıla artık bir aydan az kaldı...
Tarihi binaların, tarihi olmayanların, hatta yenilerin bütün ön cephesi ışıl ışıl aydınlatılmış, meydanlara çam ağaçları dikilmiş, ağaçlarda ışıklar asılmış. Yeni yıl ruhu şimdiden Moskova semalarında. Bir çocuk gibi içimi hoş bir kıpırtı kapladı. Kim bilir bu güzel şehrin geri kalanı ne kadar güzeldir şimdi. Her yıl yaptığımız gibi çam ağacı avına çıkma zamanı geldi de çattı. Makinanın pillerini şarj edip, sıkı sıkı giyinip, şehrin en güzel meydanlarındaki en güzel ağaçların önünde fotoğraf çekme ve çektirme zamanı. Park pabedide büyük ihtimalle dev bir ağaç kurulmuştur. Acaba buzdan heykeller de var mıdır bir zamanlar yapıldığı gibi. Lubyanka meydanında Detski Mir’in karşısındakini de unutmamak gerek. Hazır Detski Mir demişken, içine de girmeyi unutmamak lazım. Heralde içerde de bir tane kurulmuş olur, hani şu orta merdivenlerden çıkar çıkmazki geniş alana. Geçen sene mavi süslemeler yapmışlardı, bakalım bu senenin rengi ne olacak... Atlı karınca da çalışıyordur, hafif müziği oyuncakların arasında dolaşırken. Tabi Petrovka Caddesine dikilen ağacın gösterişi de her yerde görülmeyecek cinste olur her zaman. Bazen içeri koyarlar ama geçen sene caddenin öünde yer almıştı. İçerde olduğu zaman daha keyifli oluyor doğrusu. Puşkin meydanı, Manejnaya Ploşad derken en gösterişli ağaç her zaman Gum alışveriş merkezinin ortasına kurulur. Bir sene swarovski taşları ile süslenmiş olan ağacı hiç unutamıyorum Gum’un ortasında. Işıl ışıl parlayan bir peri masalı ağacı gibiydi.
Bir de gösteriler başlar bu dönem. Çoğu çocuklara yönelik olur ve bazıları da buz gösterisidir. Masal karakterleri sahneleri doldurur, yılbaşı özel gösterileri sıra sıra afişlere çıkar. Alışveriş merkezinde dolaşırken girdiğiniz mağazalarda yeni yıl şarkıları çalmaya başlamıştır bile. Heryer yeşil, kırmızı renkleri ile süslenmeye başlanır. Hediyelik eğya mağazalarının ve ev dekorasyon mağazalarının vitrinlerini yılbaşı süsleri, çam ağaçları, ağaç süsleri ve birbirinden tonton noel babalar süslemeye başlamıştır. Çubuk şekerler, duvarlara asılan kırmızı çoraplar. En çok da Smolenskaya Pasajının giriş katına kurulan standı severim. Rengarenk çam ağaçları üzerine takılmış sanat eseri süsler. Değil dokunmaya bakmaya kıyamazsınız. En ince işle çalışılmış süsler genelde ya peri ya da melek figürleridir. Yanında kristal yıldızlar, pırıltılı toplar. Bir de hemen hemen her alışveriş merkezinde standı bulunan cam ağaç süsleri. Fiyatlarının yanına yanaşılmaz. Ahşap, içi kadife kaplı özel kutularda satılırlar ve kolleksiyonlıkturlar.
Biz de birbuçuk metrelik ufak çamımızı çıkarmaya karar verdik bugün çocuklarımızla. Ne swarovki kristaller ne de ahşap kutularda satılan cam süsler. Birkaç basit top ve tepeye taktığımız yıldızın dışında, tarçınlı kurabiyelerimizi birer süslü kurdele ile takacağız ağacımıza. Aslında sanırım o ağaçta ne süsler, ne kurabiyeler, ne yanıp sönen renkli ışıklar, ne de altına konan hediyeler bizi cezbeden. O çocuksu ve içimizi kıpır kıpır yapan, noel babaya hala inanıyormuş taklidi yapan çocuksu tarafımızın ortaya bir anda çıkıvermesi.
Aynen bu akşamüstü metrodan çıkıp da karşımda yükselen ışıklı ağacı gördüğümde olduğu gibi. O an tüm sorunlar, üzüntüler ve sıkıntılar uçuverdi o ağacın tepesinden gökyüzüne. Şimdi bir aya yakın bir süre o ışıkların ve pırıltıların tadını çıkarma zamanı. Moskova’da yılbaşı zamanı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder