Moskova’nın Kalbi
Başkent Moskova 1147’de kurulmuş olup, şehirde bulunan kalıntılar tarihinin neolitik zamana kadar gittiğini görülmektedir.
Şehrin kalbinde kırmızı hisarları ve 20 kulesi ile Kremlin ve Kızıl Meydan yer alır. Kuşatma sırasında savunma amaçlı yapılan ve düşmana direnmek amacı ile tasarlanan Sabakina Kulesi aynı zamanda gizli bir kaçış tüneli içerir. Tainitskaya (gizemler) Kulesi ise nehre çıkan bir sulatı geçidine ev sahipliği yapar. Tehlike anında şehri uyarmak üzere Nabatnaya Kulesi tepesinde alarm zili bulunmaktadır. Rus ikonları içinde en eski ve en önemli üç tanesi, Kremlin’in bahçasinde göğe doğru gururla yükselen, İtalyan mimar Aristotle Fiorovanti tarafından yapılmış Uspensky Katedrali’nde bulunmaktadır. Bu katedralin bir diğer önemli özelliği ise, çarların taht töreninin burada yapılmasıdır ve halen Korkunç İvan’ın tahtı girişte durmaktadır. Bunların dışında 14.yüzyılda yapılan Büyük Kremlin Sarayı ve altın kubbeli Büyük İvan’ın Çan Kulesi de Kremlin’in surları içinde yer almaktadır. Blagoveshchensky Katedrali III.İvan için inşa edilmiştir ve bakır kubbeleri, gösterişli yer döşemeleri ile muhteşem bir dekorasyona sahiptir.Çok ender bulunan bir ikon kolleksiyonu ve 16. yüzyıl freskleri bulunmaktadır. Kazan Katedrali ise yeniden restore edilmiştir. Faceted Chamber’daki duvarların tarihi 15.yüzyıla kadar uzanmakatdır ancak ne yazık ki bu Chamber halka açık değildir.
Kremlin’in surlarının hemen yanında büyük ve gösterişli Kızıl Meydan yer alır. St.Basil Katedrali (1555-60) meydanın sonunda yer alır ve parlak renkli, soğan kubbeleri ile meydana masalsı bir hava katar. Bir söylentiye göre Korkunç İvan bu kubbeleri ve nakış gibi işlenmiş katedrali o kadar beğenir ki mimara “Bundan bir tane daha istesem yapar mısın?” diye sorar. Mimar da yapabileceğini söyleyince, İvan bir eşi daha olmasın diye mimarın gözlerini dağlar. St. Basil’in hemen karşısında 1491 yılında Pietro Antonio Solario tarafından inşa edilmiş olan,Kremlin’in asıl girişi Spassky Kapısı bulunur. Bunun dışında Kızıl Meydan içinde Devlet Tarih Müzesive Lenin’in mozelesi görülmeye değer yaerlerdir.
Başkent Moskova 1147’de kurulmuş olup, şehirde bulunan kalıntılar tarihinin neolitik zamana kadar gittiğini görülmektedir.
Şehrin kalbinde kırmızı hisarları ve 20 kulesi ile Kremlin ve Kızıl Meydan yer alır. Kuşatma sırasında savunma amaçlı yapılan ve düşmana direnmek amacı ile tasarlanan Sabakina Kulesi aynı zamanda gizli bir kaçış tüneli içerir. Tainitskaya (gizemler) Kulesi ise nehre çıkan bir sulatı geçidine ev sahipliği yapar. Tehlike anında şehri uyarmak üzere Nabatnaya Kulesi tepesinde alarm zili bulunmaktadır. Rus ikonları içinde en eski ve en önemli üç tanesi, Kremlin’in bahçasinde göğe doğru gururla yükselen, İtalyan mimar Aristotle Fiorovanti tarafından yapılmış Uspensky Katedrali’nde bulunmaktadır. Bu katedralin bir diğer önemli özelliği ise, çarların taht töreninin burada yapılmasıdır ve halen Korkunç İvan’ın tahtı girişte durmaktadır. Bunların dışında 14.yüzyılda yapılan Büyük Kremlin Sarayı ve altın kubbeli Büyük İvan’ın Çan Kulesi de Kremlin’in surları içinde yer almaktadır. Blagoveshchensky Katedrali III.İvan için inşa edilmiştir ve bakır kubbeleri, gösterişli yer döşemeleri ile muhteşem bir dekorasyona sahiptir.Çok ender bulunan bir ikon kolleksiyonu ve 16. yüzyıl freskleri bulunmaktadır. Kazan Katedrali ise yeniden restore edilmiştir. Faceted Chamber’daki duvarların tarihi 15.yüzyıla kadar uzanmakatdır ancak ne yazık ki bu Chamber halka açık değildir.
Kremlin’in surlarının hemen yanında büyük ve gösterişli Kızıl Meydan yer alır. St.Basil Katedrali (1555-60) meydanın sonunda yer alır ve parlak renkli, soğan kubbeleri ile meydana masalsı bir hava katar. Bir söylentiye göre Korkunç İvan bu kubbeleri ve nakış gibi işlenmiş katedrali o kadar beğenir ki mimara “Bundan bir tane daha istesem yapar mısın?” diye sorar. Mimar da yapabileceğini söyleyince, İvan bir eşi daha olmasın diye mimarın gözlerini dağlar. St. Basil’in hemen karşısında 1491 yılında Pietro Antonio Solario tarafından inşa edilmiş olan,Kremlin’in asıl girişi Spassky Kapısı bulunur. Bunun dışında Kızıl Meydan içinde Devlet Tarih Müzesive Lenin’in mozelesi görülmeye değer yaerlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder