26 Eylül 2007 Çarşamba

Moskova'da altın sonbahar

Moskova’da her mevsim ayrı güzel, ama altın sonbahar özellikle dikkat çekici geçer. Ağaçlar önce kızarmaya, sonra turuncuya dönmeye başlar ve hayatlarının sonunu sarı yani altın rengleri ile geçirirler. Bu dönemde şehrin dört yanındaki ağaçlık bölgeler yeşil, kırmızı, turuncu ve sarının uyumlu harmonisi içinde güzelliklerini yansıtır ve adeta fotoğraf severleri kendine çağırır. İşte size bu mekanlardan en popüler beşi...



Aleksandrovsky Sad Aleksandrovsky Sad, Kremlin’in batı duvarı boyunca uzanır. 19.yüzyıl başında Manej meydanı olarak da bilinen bu bölge olduğu gibi Neglinnaya nehrinin su yatağıydı. Napolyon’a karşı kazanılan bir zaferin anısına Çar I. Aleksandr nehrin bir boru yardımı ile yer altına saklanmasına ve bu bölgeye güzel bir bahçe yapılmasına karar verir. Halen bu nehir yer altındaki gizli borularda akmaktadır. Bahçe 3 parçadan oluşur. Aşağı bahçede saat başı nöbet değişimi yapan askerlerin bulunduğu Meçhul Asker Anıtı ve Sonsuz Meşale, orta bahçede Grotto Harabeleri ve Yukarı bahçede Romonov Hanedanlığının 300. yılının anısına dikilen Obilisk bulunmaktadır.

Kolomenskaya Parkı Kolomenskaya parkı tüm zamanların görkemli bir karışımı gibidir ve sadece Moskova Nehri kenarında büyük bir park değil, aynı zamanda bir açık hava müzesidir. İçerideki pek çok kayda değer mimari eser 16.yüzyıl dönemine aittir. Bu eserlerden en önemlisi, kuşkusuz 16.yüzyılın başında Korkunç İvan’ın doğumunu kutlamak amacıyla yapılan büyük, beyaz, taş İsa’nın Göğe Yükselişi Kilisesidir. Aynı zamanda parkın içinde Rus ahşap mimarisinin en güzel örneklerini de görmeniz mümkün. Bunlardan biri Büyük Peter’in ahşap evidir. Kolomenskaya’nın doğası en az ahşap evleri kadar görkemlidir. Birçok çeşit çiçeğin süslediği parkta 700 yıllık meşe ağaçları, 200 yıllık dişbudak ağaçları özel koruma altında sergilenir. Rus mutfağından örneklerin, özellikle Rus krebi olan blinin en güzellerini yiyebileceğiniz küçük ahşam restoranlar, barlar, kafeler bulunmaktadır. Ayrıca küçük bir açık tiyatro sahnesi de bulunan parkta hafta sonları at kiralanabilir. Şu anda perkta bal pazarı da bulunmakta ve birbirinden lezzetli yüzlerce çeşit bal Ekim sonuna kadar burada sergilenecek.

Kuskova Parkı ve Malikanesi Moskova’nın güneydoğusunda yeralan bu ihtişamlı malikane ve parkın tarihi onsekizinci yüzyıla dayanır. İnanılmaz derecede zengin olan Earl Sheremetyev, nefes kesici bir saray yapılmasını ve etrafının fıskıyeler ile süslenmesini ister ve bu malikane oluşur. Yazlık olarak kullanılan malikanenin etrafı Fransız bahçeleri ile süslenir. Rus ve İtalyan usta heykeltraşların yaptığı mermer heykellerin süslediği caddede yürürken karşınıza küçük pavilyonlar çıkar. Bu pavilyonların herbiri bir ülkeyi temsil eder, İtalyan evi, Hollanda evi gibi. Bu evlerin herbirine çok iyi bakılmaktadır ve ziyaretçilere açıktır. Büyük taş portakallık olarak adlandırılan bina ana sergi salonu olarak kullanılmaktadır ve burada çok zengin bir seramik kolleksiyonu sergilenmektedir. Ana malikane, çevresi patikalar ile çevreli bir göle bakmaktadır. Gölün diğer tarafında plajlar, çocuk bahçeleri, gölgeli patikalar ve büyük bir park yer almaktadır. Yunosti Ulitsa 2 numara

Arhangelskoe Sarayı ve Bahçesi Arhangelskoe Sarayı sadece 18 ve 19. yüzyıla ait yapıları ile değil görkemli bahçesi ile de ziyaretçilerin sıkça tercih ettiği bir yer olmuştur. Bahçe içerisinde en eski yapı 1667 yılında inşa edilmiş Başmelek (Archangel) Mikail Kilisesidir. Malikanenin adı da bu kiliseden gelmektedir. Bu sarayı 1780’lerde mimar Charles de Guerne tarafından Prens Nikolay Golitsin için yapmıştır. Golitsin’in ölümünden sonra saray Prens Nikolay Yusupov’a satılmıştır ve Yusupov komplekse neo-klasik binalar ekletmiştir. Sarayda görülmeye değer bir sanat kolleksiyonu olduğu gibi mobilyalar, giysiler ve eşyalar da halen sergilenmektedir. Formel bahçeler 18. yüzyılda düzenlenmiş olup 18. yüzyıl klasik heykelleri ile süslenmiştir. Aynı zamanda Yusupov’un konser, parti ve keyfe düşkünlüğü nedeniyle 1819 yılında inşa edilmiş küçük kapris sarayı da görülmeye değerdir. açık olup Pazartesi ve Salı günleri ile her ayın son Çarşambası kapalıdır. Tuşkinskaya yönünden Moskoca’nın 20 km batısında olan Arhangelskoe’ye metro Tuşkinskaya’dan 549 numaralı otobüsle ulaşılabilir.

Vorobryovy Gory (Serçe Tepeleri) Moskova Devlet Üniversitesi(MGU)’nin bahçeleri olarak da bilinen Serçe Tepeleri doğal güzelliğinin yanında harika bir de panaromik görüntüye sahiptir. Moskovalılar kadar turistlerin de beğeniyle gezdiği parkın üniversite tarafından gece manzarası özellikle görülmeye değerdir. Parka günbatımına doğru giderseniz teleferiğe binmeyi ihmal etmeyiniz. Günbatımının Gece mavisi ve kırmızıya buluştuğu o dakikalar en güzel teleferikteyken karşınıza çıkar. Oldukça ağaçlık olan bölgede sonbaharda mükemmel bir görüntü oluşur. Sanki bir ressamın tablosundan fırlamış gibi, sanki her bir yaprak o ressamın fırça darbesiymiş gibi. Bu tabloya dahil olmak için Vorobryovy Gory Metrosundan çıkmanız yeterli…

Hiç yorum yok: