Moskova’nın büyük ve en güzel alış veriş merkezlerinden birisi olan GUM’un Neo-Rus ön cephesi Kızıl Meydanın neredeyse tüm doğu kanadını kaplar. 1890-1893 yılları arasında Alexander Pomerantsev tarafından yapılmış olan binanın Rus orta çağ mimarisi ile zarif, çelik iskelet yapısı ve cam çatısı Paris ve Londra tren istasyonlarının yüzyıl başındaki yansıması gibidir. Bu üç katlı modern alışveriş merkezi Moskova merkezindekilerin içinde en büyüğüdür. Bu bina 1825 yılında ticaretin yapıldığı eski bir binayı yenilemek için yapılmıştır. O dönemde bu eski bina 1200 tane mağaza ve standla Moskova’nın en canlı pazarı idi.
1917 devriminden sonra alış veriş merkezi devletleştirildi ve adı GUM olarak değiştirildi. Ticari hareketlilik 1928 yılına kadar sürdü, ta ki Stalin’in ilk beş yıl planı içine alınıp bina ofis olarak kullanılmaya başlayana kadar. Gum binası 1932 yılında Stalin’in eşi Nadejda’nın intiharından sonra, O’nun vücudunun sergilenmesi için yeniden halka açıldı. Nadejda daha sonra Kızıl Meydan’daki birçok afiş, fotoğraf ve Sovyet propaganda materyalinde kullanıldı. Son olarak 1990’ların başında bir Türk şirketinin restore etmesiyle alış veriş merkezi yeni mağazaları, gösterişi ve şık vitrinleri ile yeniden hayata döndü.
1917 devriminden sonra alış veriş merkezi devletleştirildi ve adı GUM olarak değiştirildi. Ticari hareketlilik 1928 yılına kadar sürdü, ta ki Stalin’in ilk beş yıl planı içine alınıp bina ofis olarak kullanılmaya başlayana kadar. Gum binası 1932 yılında Stalin’in eşi Nadejda’nın intiharından sonra, O’nun vücudunun sergilenmesi için yeniden halka açıldı. Nadejda daha sonra Kızıl Meydan’daki birçok afiş, fotoğraf ve Sovyet propaganda materyalinde kullanıldı. Son olarak 1990’ların başında bir Türk şirketinin restore etmesiyle alış veriş merkezi yeni mağazaları, gösterişi ve şık vitrinleri ile yeniden hayata döndü.
Gum’un zarif iç dizaynı, ortada fıskiyeli bir havuza paralel 3 katlı 3 koridordan oluşur. Cam tavandan sızan ışık, hediyelik eşya standlarını ve birbirinden şık, gösterişli ve gözalıcı vitrin dizaynına sahip yabancı ve yerli mağazaları aydınlatır. Mağazaların fiyatları yüksek olsa da kalitesi kendini hemen belli eder. İçeride yeralan birçok restoran, fastfood ve kafede lezzetli yiyecek seçeneklerini bulabilirsiniz. Bu kafelerin içinde hiç kuşkusuz Basco kafe hem Kızıl Meydan manzarası hem de kalitesi ile diğerlerinden ayrılır. Bunun yanı sıra koridorda yer alan açık kafelerde oturup, koridorlarda uçan kuşları ve alış veriş yapanları izleyerek dinlenebilirsiniz.
Bu inekler de ne böyle demeyin Bir mağazanın tanıtım kampanyası... Bütün alışveriş merkezi bunlarla dolu ve hepsi birbirinden harika desen ve renklerle boyanmış...
Bu ağaç oldukça büyük yaklaşık 8 metre boyunda ve üzeri swarovsky kristalleri ile süslü. (Resmi çektiğimde yeni makinamı henüz almamıştım elimdeki makina ile ancak bu kadar çıkmış )
Soldaki kırmızı giysili, sakallı ihtiyarı tanımışsınızdır. Noel baba (Rusçası Deduşka Maroz-Buz dedesi)...Soldaki mavi giysili mi O deduşka marozun torunu sniguruçka yani kartanesi
Yılbaşı zamanı kızıl meydan ve dolayısıyla Gum'un duvarları öyle güzel ışıklandırılıyor ki, sanki yıldızlar Gum'un duvarlarına düşmiş...
Gum 1990'daki restarasyondan sonra ilk açıldığında vitrinler bile yokmuş, o dönemde ben burada değildim. Mağazaların içinde, karton kutularda son derece kalitesiz ürünler çok ucuza satılıyormuş. Ancak şimdi, dünyaca ünlü markalara ev sahipliği yapıyor. Her kesime hitap eden mağaza var diyemiyorum çünkü ciddi anlamda pahalı bir yer. Ama indirim zamanı bazen çıkıyor birşeyler işte ) Onun dışında kafeleri çok güzel... Hele birinci katta kızıl meydana karşı bir Basco Cafe var ki sormayın... Bir kahve fiyatına başka yerde yemek yenir ama meydan ve St.Basil katedrali en güzel bu kafenin camlarından görünür... Hele kışın lapa lapa kar yağarken keyfine doyum olmaz...
Gum ben Moskova'ya geldiğimden beri alışveriş için olmasa da gezmek ve hoş zaman geçirmek için vazgeçemediğim mekanlardan birisi... Bir diğeri de Detski Mir ama bu da bir dahaki sefere ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder